Şampiyonluk formülü: Ömer+Onan

Konu: Şampiyonluk formülü: Ömer+Onan Ptsi Haz. 09, 2008 11:41 am

Ömer Onan... Türk Basketbolu’nda devrim yaratan isimlerden birisi. Oynadığı pozisyon için boyu kısa (forvet-1.96) dense de, hücumda etkili olmadığı söylense de, hep en üst düzey takımlarda forma giydi. Son 7 sezonda Efes, Ülker ve Fenerbahçe formalarıyla 6 şampiyonluk yaşarken, Efes ile iki kez Final-Four’da boy gösterdi, A Milli Takım’ın Avrupa İkinciliği’nde de yine o ekibin içindeydi... Ancak onu asıl gündeme çıkaran, final serilerindeki müthiş performansı oldu. Geçen yıl Efes, bu sezon Telekom finallerinde yıldızlaşan Ömer Onan, şampiyonluk sonrası FANATİK’e konuştu...

Artık üst düzey takımlarda 20-30 sayı ortalamaları tutturan isim bulmak çok zor. Avrupa basketbolunda hem savunma yapan hem de hücuma katkıda bulunanlar öne çıkıyor. Benim de sayı ortalamam 9 civarında, savunmamı da yapıyorum... Zaten bizim takım böyle isimlerden kurulu olduğu için başarılı oluyor. Telekom’dan farkımız buydu. Onlar kupayı kazandı, finale çıktı ama burada savunmalar konuştu, 100 sayı yiyerek bizi yenmeleri çok zordu.

Daha önce de çok başarılar kazandım ama Fenerbahçe’deki şampiyonluğun tadı hiçbir şeyde yok. Önceden bu kadar tanınmazdık. Şimdi sokakta, yemek yerken, bilet alırken, gezerken herkes yanımıza gelip bizimle sohbet ediyor, basketbol hakkında bir şeyler soruyor. Taraftarın yarattığı atmosferi gördünüz. Onları görüp oynanamak mümkün değil...

Sezon başında önemli bir değişiklik geçirdik, zaman zaman hepimizin sıkıntıları oldu. Ancak bizim takımda kaybetmeye kesinlikle tahammülü olmayan oyuncular var. Ne kadar profesyonel olsak da, sahada amatör ruhla sakatlanmayı göze alarak yerden yere atlamamız, bizi zirveye çıkarıyor.

Finalde Beşiktaş’ı istemiyorduk çünkü saha avantajı onlarda olacaktı ve bunu sonuna kadar kullanacaklardı ancak ben arkadaşlarıma da söyledim. Finalde kim gelirse gelsin, bizi 4 kez yenmesi çok zordu.

Ergin Ataman çok iyi bir antrenör. Mutlaka Efes daha güçlü olacaktır. Ancak ben bizi geçebileceklerine inanmıyorum. Çünkü yabancılarınız ne kadar iyi olursa olsun, son söz Türkler’in oluyor. En iyi yerli kadro bizde. Lider, kazanmaya alışık isimler burada. Eğer kadromuz korunursa ben en az 3 yıl daha şampiyonluğu bırakmayacağımıza eminim.

Ben Marcus Brown, Trajan Langdon gibi isimlerle oynadım. Ama bence aralarınra en iyisi Kinsey... Hem savunma hem de hücumda etkili. Bir iki yıl içinde daha iyi olacak.

Geçen yıl Milli Takım Avrupa Şampiyonası’ndan başarısızlıkla dönünce Tanjeviç, beni kadroya almadığı için pişman olduğunu söylemişti ve ‘Seneye seninle oynamak istiyorum’ demişti. İyi de bir sezon geçirdiğim için çağrılacağımı düşünüyorum. Geçen yıl tabii ki kızmıştım. Sonuçta hazırlık kampında olup, sonradan kadrodan çıkarılmak beni üzmüştü ama ben ne olursa olsun milli formaya sırtımı dönemem. Ne zaman istenirse Ay-Yıldız için tüm gücümle, onurumla oynarım.

Efes maçında hakemin hatasını düzeltmem çok konuşuldu. Ben de sonradan düşündüm... Avrupa Kupası finali olsa aynı şeyi yapmazdım galiba... Sonuçta hakemlerin tek hatası bu değil, çalıp çalmadıkları fauller de hatalı olabiliyor. Orada biz bizeydik, iki Türk takımıydık ve hakemle göz göze geldiğimizde doğruyu söyledim.

Biz savunma yapmaktan zevk alan bir takımız. Öndeki savunmacılardan birisi olarak en büyük güvencemiz arkamızda Ömer, Semih, Oğuz ve Vidmar gibi isimlerin olması. Biliyoruz ki, rakip bizi geçerse arkamızda bir duvar var ve ona toslayacak. 3Euroleague’de ilk 8 önemli bir başarı. Ama ben hala Siena’yı yenebileceğimize inanıyorum. Ne yazık ki onlar kadar sert olamadık. Düşünün Türkiye’de bizim sertliğimizi fazla bulanlar var, ‘hakemler Fener’e faul çalmıyor’ diyorlar. Ama biz bile Avrupa’da yumuşak kaldık. Elendikten sonra sert oynadılar, hakemler çalmadı diye bahane bulmak yerine, “Onlar kadar sert olamadık” dedik.